• UÇAK BİLETİ
  • YURTDIŞI TURLAR
  • YURTİÇİ TURLAR
  • KÜLTÜR TURLARI
  • GEMİ TURLARI
  • VİZESİZ TURLAR
  • FIRSATLAR

  • HAKKIMIZDA
  • GALERİ
  • İLETİŞİM
  • BeyTour | Onur Hava yollarıyla BATUM beytour.com
    Onur Hava yollarıyla BATUM
    999TL
    5 gün 4 gece
    AÇIKLAMA
    08/082017 - 12/08/2017
    Onur Hava yollarıyla BATUM

    1. Gün
    İSTANBUL-TRABZON
    07:30 Kadıköy Evlendirme Dairesi önü, 08:00 Şişli Prontotour merkez ofis önünden bineceğimiz servis aracı ile İstanbul Atatürk havalimanına hareket. Onur Hava Yolları’nın saat 10:30 (8Q80) İstanbul-Trabzon tarifeli seferi ile, kimine göre Tuğra Basan, kimine göre dört köşe, kimine göre de masa anlamında “Trapezos” kelimesinden adı gelen Trabzon'a varıyoruz. Havaalanında bizi karşılayan aracımızla Maçka üzerinden, alabalık çiftlikleri, dereleri, ormanları ile bizi bekleyen manzaralı yoldan, Karadağ'daki Sümela Manastırı'na geçiyoruz. Halk arasında Meryem Ana adı ile de anılan Altındere vadisinden yaklaşık 300mt. denizden yaklaşık 1150mt. yüksekteki muhteşem yapı ve manzaraya sahip, görenlerin yapılması imkansız olarak nitelendirdiği manastırda, tarihi dolu dolu yaşarken, farklı mimari yapıyı ve Gürcü resim sanatının etkilerini de görerek turumuza devam ediyoruz. (Sümela Manastırı’na, süregelen restorasyon çalışmaları sebebiyle girilememesi durumunda panoramik tur yapılacaktır.) Zigana sırtlarından Torul yoluyla ulaşacağımız sarkıt ve dikitleriyle eşi benzeri ender bulunabilecek dağlar arasındaki sürpriz keşif Karaca Mağarası diğer durağımız. Birçok özelliğe sahip mağarada ayrıca farklı farklı mucize şekiller bizi bekliyor. Takiben ipek yolu kollarından biri olan, eski filmlerdeki zor yolların en iyi örneği, Zigana Dağlarındaki Zigana Geçidi fotoğraflanıp, sütlacıyla meşhur Hamsiköy’e gidiyoruz. Dileyenlerin sütlü ilacın tarihini dinleyerek tadına varacağı tatlıları afiyetle yemesinin ardından akşam saatlerinde otelimize varıyor ve odalaraımıza yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
     
    2. Gün
    TRABZON-RİZE-AYDER
    Sabah tesiste alınan kahvaltı sonrası hareket ile Ayasofya Müzesi’ne (Kilisesi) geçiyoruz. Kilise olarak yapılmış olan, 1461 yılında şehri fetheden Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye çevrilen, zamanın vakıf eserinde yine Sümela manastırındaki gibi çeşitli resim ve figürlerden tarihi yad edeceğiz. Trabzon’a özgü gümüş ve kuyum sanatının telkari örneklerini görebileceğimiz atölyelerini ziyaret ve alışveriş sonrası verilen serbest zamanı takiben Yomra, Arsin, Araklı üzerinden yola devam ediyoruz. Karadeniz’de görülecek ender yapılardan biri Sürmene’de bizi bekliyor. Panoramik olarak göreceğimiz Kastel Konağı veya asıl adıyla Memiş Ağa Konağı bir “Kale Ev” görüntüsü ile şaşırtıyor. Sürmene’nin meşhur bıçaklarını tanıyacağımız merkezde verilen serbest zamanın devamında Rize’ye geçiyoruz. Yöreye özgü Rizebezi dokuma atölyelerindeki tanıtımın sonrasında “Ardı Şen” üzerinden, bir tarafımızda deniz diğer tarafımızda dağ ve yeşilin tüm tonlarıyla bezenmiş orman manzarasını seyrederken, Kaçkar ve Verçenik vadilerinden gelen Elevit deresi ile Palovit deresinin birleşimi olan büyük derenin, Hala (Ayder) deresi ile birleşmesinden oluşan Fırtına Deresi bize yol boyunca eşlik ediyor. Adıyla özdeş bu coşkun suyun yanında verilen serbest zamanda öğle yemeği yenirken, dileyenler Karadeniz’in hırçın derelerine uygun adrenalin patlamasını yaşamak için, Rafting yapmak üzere hazırlanıyor(ekstra). Burada yaşanan heyecan dolu dakikalar sonunda, aracımıza geçiyor ve Çamlıhemşin içinden geçerek ulaşacağımız kaplıcaları, yürüyüş parkurları ve manzarasıyla, yaylaların kavşağı konumundaki Ayder Yaylasına varıyoruz. Hala deresinin yanından ilginç köprü mimarilerini görerek ve fotoğraflayarak ulaştığımız, son yılların gözde yaylasında verilen serbest zamanda dağ sularının oluşturduğu şelalelerin ve doğanın resmini çekerken aynı zamanda yürüyüş yapıyor, köy pazarını ziyaret ediyor ve dinlenme imkanı buluyoruz. Akşam saatlerinde tesisimize varış ve yerleşme. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
     
    3. Gün
    AYDER-ARTVİN-HOPA
    Tesiste alınan kahvaltı sonrası Türkiye’nin kuzeydoğusunu daha iyi tanıyabilmek için son yılların gözde beldelerine doğru yola çıkıyoruz. Cankurtaran geçidinde verilen fotoğraf molası sonrası ulaşacağımız Borçka’dan Karagöl’e doğru dönüyoruz. Klaskur Deresinin önünün, Klaskur Yaylasında oluşan heyelan sonucunda kapanması ile meydana gelen yaklaşık 1430mt. yükseklikteki bakmaya doyamayacağınız doğa harikası güzellik Karagöl geziliyor. 50.000 m2 lik bir alana sahip yağmur ormanlarına benzer bir ekosisteme sahip olan göl kenarında çaylarımızı yudumluyor ve serbest zamanda yürüyüş yapıyoruz. Devamında Artvin’e doğru yola çıkıyoruz. Dik bir yamaç üzerine kurulmuş olan, 20 yıl süre ile Çoruh vilayetinin merkezliğini yapmış, 1956 yılında adı Artvin olarak değiştirilmiş olan şehri, panoramik olarak gezerken fotoğraflama imkanı buluyoruz. Ardından akşam saatlerinde otelimize hareket ediyoruz. Otelimize varış ve yerleşme. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
     
    4. Gün
    HOPA-BATUM-HOPA
    Sabah tesiste alınan kahvaltı sonrası, harita üzerinden çizilen sınır sonucu kardeşlerin, amcaların, dayıların, halaların… ayrı düştüğü eski Sovyetler Birliğin de olan şimdiki Gürcistan sınırına (Sarp kapısı) varış. Sınırda yurtdışı çıkış işlemlerini (yoğunluk nedeniyle sınırdan geçiş süresi artabilir) takiben, Türkiye’nin bir nevi garantör olduğu topraklara ayak basıyoruz. Acara bölgesinin başkenti konumunda olan Batum’a doğru ilerlerken yol üzerinde, dünyanın en hızlı akan nehirlerden olduğu varsayılan, Türkiye’den doğan Çoruh nehrinin Karadeniz’e kavuştuğu küçük şirin sahil kasabası Gonio içinde bulunan Apsaros Kalesi’ni panoramik olarak görüyoruz. Takiben ulaştığımız Batum şehir merkezinde; çarlık hâkimiyeti döneminden kalma tarihi Meryem Ana Katedrali (düğün, ayin vb… sebeplere katedral içine girilemeyebilir) ile tarihi önemi büyük olan Orta Camii geziyoruz. Serbest alınan öğle yemeğinin ardından halk arasında ''Yeşil Burun'' olarak adlandırılan, kuruluşuna 1880'li yıllarda Rus botanikçi Andrey Nikolayeviç Krasnov tarafından başlanan 111 hektarlık alana yayılmış Botanik Bahçesine gidiyoruz. İki bin'den fazla bitki türünün bulunduğu bu yerin ziyareti sonrası şehir merkezinde verilen serbest zamanda Poseidon Meydanı, Avrupa Meydanı (Medea Heykeli) yürüyüşlerini gerçekleştirme, Piazza’da kahve içme ve alış-veriş imkanı buluyoruz. Akşam saatlerinde yurda dönüyor ve otelimize varıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
     
    5. Gün
    HOPA-TRABZON-İSTANBUL
    Tesiste alınan kahvaltı sonrası, fıkralar diyarı Of, Çaykara yol güzergahı ile ulaşacağımız, her yerde Karadeniz’in simgesi manzara fotoğraflarıyla meşhur Uzungöl'ü doya doya yaşarken, yöreyi daha iyi tanıyoruz. Karagöl’ün oluşumuna benzer biçim de Haldizen Deresinin önüne düşen kayalar sonucunda kapanması ile oluşmuş olan bu gölün gezilmesinin ardından son durağımız yine Trabzon. Burada ilk olarak 19.yy başlarında, tamamen Trabzon panoramalı Soğuksu sırtlarına yapılmış olan 4 katlı Atatürk Köşkü geziliyor. Ulu Önder Atatürk’ün 3 kez ziyaret ettiği Trabzon’da konakladığı bu mekanda ki yakın tarihe ait eserlerden çok şey öğreneceğiz. Devamında havalimanına gidiyoruz. Onur Hava Yolları'nın saat 20:50 (8Q83) tarifeli seferi ile İstanbul’a uçuyoruz. Havaalanında bizi bekleyen servisimiz siz sayın misafirlerimizi, diğer turlarımızda tekrar görüşmek üzere, aldığımız noktalara bırakıyor.